Gebelik, anne adaylarının, diğer zamanlara göre kendilerine daha çok dikkat etmeleri gereken oldukça özel bir dönemdir. Bu dönemin rahat ve sağlıklı geçirilmesi her anne-babanın arzusu ve amacıdır. Önümüzde bizi bekleyen sıcak yaz günleriyle beraber gebeliğin yükünün de biraz daha ağırlaşması, rahatsızlık hissinin artması kaçınılmazdır. Beslenmeden cilt bakımına, giyim kuşamdan temizliğe kadar özel bir bakım gerektiren bu dönemle ilgili birkaç önemli noktayı vurgulamak, ek bir yük olarak gebeliğe eklenen sıcakla başetme ipuçlarının üzerinden tekrar geçmek faydalı olacaktır.
Güneş ışınlarının içindeki ultraviyole (UV) radyasyonun bilindiği gibi deride kemik yapımına yardım eden D vitamini sentezleme açısından önemli bir rolü mevcuttur. Ancak UV ışınlarının aynı zamanda güneş yanıkları, deride kalıcı hasarlar ve deri kanserine kadar varan olumsuz etkileri de unutulmamalıdır. UV ışınlar 3 tip olup, bunlar UVA, UVB ve UVC’ dir. UVC yeryüzüne kadar ulaşmayıp, tıpta sterilizasyonda kullanılmakadır. Yeryüzüne ulaşan UV ışınlarının çoğunluğu UVA olup, deri kanserine yol açabilse de UVB kadar tehlikeli olmadığı bilinmektedir. UVB nin de yaklaşık % 90 kadarı ozon tabakası tarafından absorbe edildiği halde halen güneş yanıklarının, deri lezyonlarının ve cilt kanserlerinin başlıca sebebidir. UVB bulutlu bir havada bile cilt hasarı yapabilir. UV ışınların deneysel olarak kan folat (folik asit ) seviyesini de azalttığı gösterilmiştir. Bilindiği gibi folik asit fetal sinir sisitemi yapısı için gerekli bir madde olup, spina bifida ve diğer nöral tüp defektlerinin önlenmesi için her anne adayının – mümkünse gebelikten önce başlamak üzere- en az 4 ay kullanması gerekmektedir. Halen gebeliğin erken evrelerinde UV ışınlarına fazla maruz kalmanın bebekte bahsedilen gelişme anormalliklerine yol açıp açmadığı araştırılmaktadır.
Ne Yapmalı?
- Güneş ışınlarının daha dik ve etkili olduğu saat 11:00-16:00 arası dışarı çıkmamaya özen gösterin, mümkünse aktivitelerinizi bu saatler dışında, sabah erken veya akşam saatlerinde gerçekleştirin.
- Gebelik, hormonal etki nedeniyle güneş yanığı ve güneş lekeleri oluşumuna son derece yatkınlık yaratır. Özellikle gebelik maskesi olarak da bilinen “melazma gravidarum”( Alın, yanaklar veya şakaklarda ciltten hafif kabarık, sütlü kahve renkte simetrik lekeler) un oluşumunda rol oynayan en önemli faktör UV ışınlarına maruziyettir.
- Güneşe çıkmadan en az 20 dakika önce UVA ve UVB ye etkili koruyucu kremlerinizi sürün. Gebelikte genellikle PABA ve diğer kimyasal bariyer içermeyen, titanyum dioksit veya megzoril gibi fiziksel bariyer içerikli güneş losyonları önerilmektedir. Gebeler için uygun bu güneş koruyucularının kullanılmasında bilinen hiçbir sakınca yoktur.
- Güneş ışığını yansıtacak, açık renkte rahat ve hafif giysiler( terinizin çabuk buharlaşmasını böylece cildinizin hava almasını sağladığı için tercihen pamuklular) , geniş kenarlı şapkalar, uygun güneş gözlükleri de güneşe çıkmadan önce hatırlanması gereken önemli ayrıntılar!
UV ışınları dışında, yazın özellikle gebelerin dikkat etmesini gerektiren diğer bir önemli konu da artan ısıdır. Isı artışı kaçınılmaz olarak gebeliğe ek yük yüklemektedir. Nefes alma zorlaşabilir, yeterli sıvı alınmadığı takdirde terlemenin de etkisiyle kolayca dehidratasyon (vücuttan fazla miktarda sıvı kaybı) gelişebilir, sıvının damar dışına geçişi nedeniyle şişlikler oluşabilir. Artan ısı kan basıncı artışına da yol açabilir, özellikle eğilimi olan gebelerde yazın tansiyon yükselmelerine dikkat edilmelidir.
Ne Yapmalı?
Günde en az 2 litre (6-8 bardak) su ve taze meyve suyu tüketin.Terlemeyle kaybedilen sıvının yerine konması anne ve bebek sağlığı için çok önemlidir. Kafein içeren içecekleri günde 2 bardakla kısıtlayın. Aşırı tuz tüketimini azaltın.
- Sıcaklığın özellikle yüksek olması beklenen günlerde mümkünse dışarı çıkmayın. Klimalandırılmış, gölgeli ortamlar tercihiniz olsun.
- Serin kalmak için kısa duşlar alın.
- Dışarı çıkarken çantanızda spreyli su şişesi bulundurun. Rahatsızlık hissettiğinizde yüzünüz ve boynunuza uygulamak sizi rahatlatacaktır. Bileklerinizi yaklaşık 30 saniye soğuk suya tutmak da serinleme hissi verir ve şişlikleri azaltır.
- Çok fazla ayakta kalmamaya dikkat edin. Mümkün oldukça şişliklerin önlenmesi için bacak elevasyonu (bacakların yüksekte tutulması) yaparak kan dolaşımınızı güçlendirin. Rahat ayakkabılar tercih edin.
- Gün içinde kısa dinlenme periyodlarınız olsun. Artan ısının sizi yorması çok doğaldır ve istirahat kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.
- Saat 11 den sonra sizi daha da terletebilecek yemek pişirme, çocuk bakımı veya diğer ev işlerinde mümkünse yardım alın.
Diğer önemli bir konu da aşırı sıcaklarla beraber daha sık görülen besin zehirlenmeleridir. Çoğu enterovirüslerle olan bu besin zehirlenmeleri (gastroenterit) özellikle bahar ve yaz aylarında besinlerin uygun olmayan sıcaklıkta bekletilmesi nedeniyle artış göstermektedir.
Ne Yapmalı?
- Özellikle gebeliğin ilerleyen döneminde sık sık ve az az yemek yiyin. Bu şekilde hazımsızlık, mide yanması, nefes zorluğu gibi problemlerden de korunmuş olursunuz. Taze salatalar ve meyveler- iyi yıkanmış olmaları kaydıyla- yaz için ideal besinlerdir. Fast-food ve cips gibi tuz içeriği yüksek , veya açık yerlerde satılan, temiz izlenimi vermeyen gıdalardan kaçının. Mayonez ve dondurma tüketmeden önce üretim ve saklanma koşullarından emin olun.
Son olarak yazın cildinizde pek çok bölgede artmış nem nedeniyle mantar enfeksiyonları sıklığında da artma olabileceğini belirtelim..
Ne Yapmalı?
- Sık sık ılık duşlar alın. Özellikle kıvrımlı yerleri kuru tutmaya çalışın. Kapalı ve dar aykkabılardan kaçının, giymek zorunda olanlar için ayak pudra ve spreyleri faydalı olabilir.
- Vajinal mantar ve diğer enfeksiyonlara dikkat!. Kötü kokulu akıntı, kaşıntı, idrarda yanma, idrara herzamankinden sık çıkma gibi şikayetlerinizi ihmal etmeden doktorunuza iletin. Çünkü genitoüriner enfeksiyonlar erken doğum tehdidi yaratabilir..