1)Geç Yaşta Hamilelik Dendiğinde Hangi Yaş Aralığını Anlıyoruz?
Geç yaşta gebelik dendiğinde 35 yaşın üzerinde gerçekleşen hamileliklerden bahsetmekteyiz.
2)Geç Yaşta Hamileliğin Anne ve Bebek Açısından Ne Gibi Riskleri Olabilir?
Geç yaş gebeliklerinde anne ve bebeğe yönelik komplikasyon gerçekleşme ihtimali diğerlerine göre daha fazladır. Bu gebeliklerde gebeliğe bağlı yüksek tansiyon/protein atılımı ve ödem yani preeklampsi gelişme riski yanında kronik hipertansiyon yani önceden var olan tansiyon tüksekliği de görülebilir. Bu gibi durumlar bebeğin büyüme ve gelişmesini etkileyebilir. Bu nedenle gebelik kontrolleri daha sık gerçekleştirilmelidir. Ek olarak gelişebilecek komplikasyonları önlemek adına bebeğin anne hayatına risk oluşturduğu durumlarda gerekli tedbirler alındıktan sonra erken doğurtulması da gerekebilir.
Geç yaş gebeliklerinde gebelik şekeri gelişme ihtimali de yaşla birlikte artar. Diyet ile kan şekerinin sıkı takibi ve fiziksel aktivite şarttır. Bazen ilaç kullanımı ( insülin ) da gerekmektedir. Gestasyonel diyabet uygun şekilde ve sıkı takip ile tedavi edilmediği takdirde, bebek normalin çok üstünde bir ağırlıkla dünyaya gelebilir. Bu da doğum sırasında gelişebilecek komplikasyonların riskini arttırır, ayrıca yendidoğan döneminde hipoglisemi, sarılık, elektrolit bozuklukları ortaya çıkabilir. Buna ek olarak , prematüre doğum ve gebelikte tansiyonu görülme sıklığı da artmaktadır.
Geç yaş gebeliklerinde düşük doğum ağırlıklı bebek ve prematüre doğum riski de artar. Prematüre doğan bebeklerde sıklıkla komplike tıbbi sorunlar ( akciğer, beyin, göz ve bağırsakları ilgilendiren ) görülmektedir.
Ayrıca ileri yaşlarda, sezaryen doğum gereği doğurabilecek gebelik ilişkili komplikasyonların da görülme riski artmaktadır. Bu komplikasyonlara örnek olarak, yaşla birlikte görülme sıklığının arttığı plasenta previa yani bebeğin eşinin önde geldiği durumlar verilebilir.
Bu gebeliklerde kromozomal anomali riski de artmaktadır. Daha ileri yaşlı annelerin bebeklerinde Down Sendromu gibi kromozomal anomalilerin görülme sıklığı daha fazladır. 20 yaşında Down sendromunun görülme oranı 1480’de 1’ken, 35 yaşında 353’te 1 ve 45 yaşında 35’te 1’dir.
Son olarak, geç yaş gebeliklerinde düşük veya ölü doğum gerçekleşme riski de artmaktadır. Araştırmalar, yaşla birlikte altta yatan diğer hastalıkların, fetal kromozomal anomalilerin ve yumurta kalitesindeki düşüşün bu durumla ilişkili olabileceğini göstermektedir.
3)Bu Anne Adaylarına Uygulanan Farklı Testler Var Mıdır? Nasıl Bir Gebelik Takibi Yapılır?
İleri yaş gebeliklerinde özellikle trizomi 21 (Down Sendromu) riskinin arttığı bilinmekte. Ek olarak görülebilen kromozomal anomalilerin arasında Trizomi 13, Trizomi 18 ve seks kromozom anomalileri de görülebilmekle birlikte en sık görülen kromozom anomalisi Down Sendromu’dur.
Günümüzde, Prenatal tarama testleri ‘geleneksel’ ve ‘konvansiyonel’ olarak ikiye ayrılabilmektedir. Geleneksel yöntem, 1970’ten itibaren kullanılan ve annenin kanından hormonal düzeylerinin ölçüldüğü testlerdir. Non-invaziv prenatal tarama testi ise konvansiyonel olarak geçmektedir ve maternal kanda bebeğe ait hücre dışı fetal DNA (cell free fetal DNA) ile genetik analiz yapmaktadır.
Yapılan birçok çalışmanın sonucunda Down sendromu, Trizomi 18 ve Trizomi 13 açısından cffDNA’nın saptama oranı oldukça yüksek (sırasıyla % 99.7, 97.9, 99) bulunmuştur. Yanlış pozitifliklik oranı ise her 3 kromozomal anomalide de % 0.04 olarak belirtilmiştir. Tüm bu yüksek saptama oranlarına ek olarak, prosedür kaynaklı fetal kayıp riskinin % 0.1–0.2 oranında olması, NIPT’yi girişimsel tanı testlerine göre daha avantajlı kılmaktadır. Ancak, NIPT bir tanı değil, tarama testidir. Çünkü düşük oranda da olsa hem raporlanamayan sonuçlar hem de yanlış pozitif, yanlış negatif sonuçlar da görülebilmektedir. Pozitif cell free fetal DNA prenatal tarama sonucu sonrası gebe mutlaka tanısal teste yönlendirilmelidir. Tanısal test olarak Amniyosentez veya Koryon Villus Örneklemesi yapılabilmektedir.
4)Geç Yaştaki Anne Adaylarının Normal Doğum Yapmasında Bir Sakınca Var Mıdır?
Bebeğin normal doğumla mı yoksa sezaryen ile mi dünyaya geleceği kararı kişi bazında verilmelidir. Her iki seçeneğin de birbirine göre avantaj ve dezavantajları olmakla birlikte, kararı etkileyecek anne ve bebek ile ilişkili birçok durum vardır. Geç yaş gebeliklerinde yüksek tansiyon, diyabet ve plasenta anomalileri daha yüksek oranla görülebildiğinden sezaryen ile doğum oranı bir miktar daha fazla olabilir. Ancak elbette ki geç yaştaki anne adayları da normal doğum yapabilirler.
5)Yumurta Dondurma Hakkında Bilgi Verebilir Misiniz?
Yumurta dondurma işlemi, kadınların gelecekte de hamile kalabilme yetilerini koruyabilmek adına yapılan bir işlemdir. Yumurtalıklarınızdan toplanan yumurtalar dondurulur ve ileri dönemlerde kullanılmak üzere saklanır. Geçmiş dönemlerde uygulanan yumurta dondurma işlemlerinde, yumurta çözüldükten sonra elde edilen canlı yumurta sayısı düşüktü. Ancak günümüzde yumurta dondurma tekniklerinin gelişmesi sonucu çözülme sonrası canlı yumurta elde etme oranı artmıştır.
6)Yumurtalarını Donduran Kadınlar İleri Yaşta Sağlıklı Bir Gebelik Elde Edebilir Mi?
Evet, yumurtalarını donduran kadınlar ileri yaşta sağlıklı bir gebelik elde edebilirler! Çünkü yumurta dondurma işleminin bir diğer avantajı da işlem hangi yaşta gerçekleştiyse, çözülme aşamasına geçildiğinde yumurtalar, anne adayının bulunduğu yaşa ait değil, yumurtayı dondurduğu yaşa ait genetik yapıyı içerir.
Ek olarak Preimplantasyon Genetik Tarama yöntemlerinden en yeni ve en kapsamlı kromozom tarama testi olan NGS (Next Generation Sequencing), transfer öncesi embriyolara uygulanır ve embriyoların kromozomlarındaki genetik anomalileri tespit eder. Bu yöntem ile transfer öncesi sağlıklı embriyo seçilir ve bunun sonucunda da sağlıklı gebelik şansı arttırılır. Bu test ile 46 kromozomun tamamı taranmaktadır.
Ancak unutulmamalıdır ki yapılan çalışmalara göre yumurta dondurma işlemi esnasında yaşınız ne kadar büyükse, gelecekte canlı doğum yapma olasılığınız o kadar düşük olmaktadır.
7)Konuyla İlgili Eklemek İstedikleriniz…
Günümüzde giderek daha fazla kadın, daha fazla ekonomik özgürlük kazanmaları, profesyonel hayatta daha fazla yer almaları, master ve doktora uzayan eğitim hayatı ve evlilik hayatına geç başlama arzusu sonucu gebelik planlarını ileri yaşlara ertelemektedirler. Gebelik yaşının ilerlemesiyle birlikte gebelikte görülebilen komplikasyonlar, hastalıklar, bebekle ilişkili anomaliler de artmaktadır. Ancak bu demek değildir ki geç yaş gebelik annelerinin sağlıklı bebekleri olmayacak. Gebelik öncesi döneminden başlayarak, tanı- tarama testlerinin desteği ve düzenli gebelik kontrolleri ile ileri yaş gebeliklerinden de sağlıklı bebekler doğabilir.