Tekrarlanan Gebelik Kaybının Tam Olarak Anlamı Nedir?
Gebelik kaybı, 20. gebelik haftası öncesi gebeliğin düşükle sonlanmasıdır. Ardı ardına 3 ve üzerinde gebelik kaybı olan hastalar, üreme dönemindeki kadınların %1’ini oluşturur ve tekrarlayan gebelik kayıpları olarak adlandırılır. Gebelik kayıplarının %50-75’inde genetik faktörler (embriyonun kromozomlarının sayı ya da yapıca anormal olması) sorumludur.
– Gebelik Kaybı Yaşayan Hastalar Ne Zaman İncelemeye Alınmalıdır?
1) Gebelik kaybı sayısı 2 nin üzerindeyse
2)Embriyoda kalp atımı görülmüş ve özellikle embriyo 10 hafta üzerindeyse
3) Önceki gebelik kaybında alınan genetik incelemede normal karyotip analizi rapor edilmiş ancak ardışık düşük oluşuyorsa,
4)Anne yaşı 35’in üzerinde ise,
5)Anne adayında infertilite, bir yıldan fazla süredir çocuk sahibi olamama durumu varsa,
6)Anne ve/veya babanın karyotip (genetik) analizinde anormallik varsa,
Yeni çalışmalar gereğince arka arkaya 2 gebelik kaybında da, tanısal araştırmaya başlamak için yeterli olduğu düşüncesi kabul görmüştür.
– Gebelik Kayıplarının Sebepleri Nelerdir?
Gebelik kayıplarının sebeplerini 3 ana başlık altında toparlayabiliriz. Bunlar;
Anatomik Faktörler: Anne adayı rahminde bulunan doğuştan (uterus septum, unicornuate uterus, uterine didelphys, bicornuate uterus) ya da sonradan kazanılmış anomaliler (miyom, rahim içi yapışıklıklar, enfeksiyonlar)
Bağışıklık Sistemi İle İlgili Faktörler (sistemik lupus eritematozus, antifosfolipid sendromu)
Doğuştan gelen trombofililer (pıhtılaşma bozuklukları) plasenta patolojileri ile direk ilişkili olabilirler.
Genetik anormallikler: Kayıpların önemli bir kısmında da ORAN VERELİM ..genetik anormallikler sorumlu olabilir. Tekrarlayan düşük veya kayıp sonrasında genetik analiz yapmak çok önemlidir. Zira bazan buradan elde edilecek bilgiler eşliğinde sağlık gebeliği elde edecek metod ve teknikler belirlenebilir. Örneğin, preimplantasyon genetik tanı yöntemiyle sağlıklı genetik yapıya sahip olan embriyoların rahim içine yerleştirilmesi. Düşük materyalinde canlı hücre olmaması nedeniyle %25-30 oranında sonuç alınamayabilir. Standart kromozom analiz yöntemleri dışında CGH-microarray yönteminin uygulanması ile standart yöntemler ile saptanamayan %15-20 civarında extra anormallik saptanabilir.
Sebeplerinin Araştırılmasında Neler Uygulanır?
Gebelik kayıplarının nedenlerini araştırırken kullandığımız yöntemler:
Detaylı hikaye ve fizik muayeneyi takiben ayrıntılı testlere geçilir. Bireyselleştirilmiş hasta tetkik ve izlem protokollerinin içinde aşağıdaki testler yapılabilmektedir.
Anne ve baba adaylarına genetik inceleme ( kan alınarak yüksek rezolusyonda polimorfizmi de içeren kromozom analizi yapılır)
Anne adayının rahminde yapısal bir sorun olup olmadığının araştırılması
Rahmin yapısının 4 boyutlu ultrasonografi ile incelenmesi
HSG- Rahim filmi çekilmesi ( rahim ve tüplerin ilaç verilerek görüntülenmesi)
Histeroskopi optik cihaz ile rahmin içinin incelenmesi
Laparoskopi Annede pıhtılaşma testlerinin yapılması (doğuştan ya da sonradan kazanılmış trombofili denilen pıhtılaşma bozuklukları araştırılması için)
Annede bağışıklık sistemi bozukluklarının araştırılması için kan alınması
**
Kliniğimizin Yüksek Riskli Gebelik Bölümünde genetik mutasyonlar, pıhtılaşma testleri, ve tüm dünyada en yeni ve geniş olarak kullanılan kapsamlı trombofili ve bağışıklık, enfeksiyon testleri uygulanmaktadır.
Tekrarlayan gebelik kaybı sonrası gebe kalan hastalara, fetusta kromozomal bir problem olup olmadığının kesin anlaşılabilmesi için, amniyosentez, bebeğin, koryon villüs örneklemesi (CVS), ve fetal kan örneklemesi
Dünyada “perinatal patoloji” olarak adlandırılan ve doğum öncesinde anne ve bebek sağlığını bozan pek çok hastalığı plasenta’dan doku örneklemesi ve patolojik çalışma yaparak araştırma ve sonraki sağlıklı gebelik ve çocuklara ışık tutarak inceleyen bir üst uzmanlık dalı gelişip son dönemlerde oldukça ümit vaad eden gelişmeler yaşanmaktadır. Bu incelemeler ile tekrarlayan gebelik kayıpları ve düşükler, anne karnında fetus ölümü ve göbek kordonuna ait bazı problemler ile erken doğum ve anne karnındaki fetusun gelişimine ait problemleri ve bunların altta yatan nedenlerini araştırmak ve ortaya çıkarmak mümkün olmaktadır. Biz de Perinatoloji (Anne ve Fetus Sağlığı Merkezi ) kliniğinde, özellikle tekararlayan düşük, erken doğum ve su gelmesi ve anne karnında fetusun ölümüyle sonuçlanan hasta grubunda, ABD ile beraber yürüttüğümüz proje dahilinde hastanın bir sonraki gebeliğine ışık tutabilecek araştırma ve incelemeler yapmaktayız. Bu yöntemle rahim içi enfeksiyonlar, bağışıklık sistemine ait problemler, bazı pıhtılaşma bozuklukları ve rahim yatağı ve plasentada oluşan damarsal anormallikler ve kanlanma problemlerini tespit edebilmekteyiz. Saptadığımız anormalliklerin bir kısmında hastaları gebe kalmadan önce takibe alıp pek çok değişik ilaçları tedavide gebelik öncesinde bazılarını da gebe kalır kalmaz den kullanmaya başlıyoruz. Yine aynı incelemelerde saptanan değişiklikler yönünde hastayı bir sonraki gebeliğinde takip şeklimiz değişmekte ve normal bir gebe takibinden tamamen farklılaşabilmektedir. Bu yüzden özellikle yukarıda bahsettiğimiz hasta grubunda normalde doğum sonrasında artık materyal olarak kabul edilen ve imha edilen plasenta ve zarların patolojik incelemeler olanak verecek şekilde saklanması nem arz etmektedir. Böylece gebeliklerinde problem yaşamış olan pek çok hasta ileride sağlıklı bir gebelik sonrasında sağlıklı bebeklere kavuşma fırsatına kavuşmuş olacaktır.